Çocuklar neden oyun oynamaya ihtiyaç duyar? Oyun bir çocuğun gelişiminde ne kadar önemlidir? Geleneksel sokak oyunlarından ekran başı oyunlarına geçişte neler kaybettik ya da kazandık? Bu sorular uzmanların, ebeveynlerin ve oyun geliştiren firmaların cevap aradığı ve sürekli olarak farklı cevaplarla karşılaştığı sorulardır. Çocuk ve oyun ilişkisine bakıldığında çocuk oyunla birlikte çevresini tanır, kuralları keşfeder, sosyal ilişkiler kurar, duygu ve düşüncelerini nasıl ifade etmesi gerektiğini öğrenir ve öğrendiği bilgileri pekiştirme fırsatı yakalar. Günümüzde TDK tarafından “yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence” olarak tanımlanır. Her kültür ve toplumda bulunan oyunun geçmişi insanlık tarihi kadar eskidir ve oyun, insan gelişimindeki en önemli faktörlerden biridir. Aktif bir öğrenme sürecini içinde barındıran oyun, çocuk için beslenme ve uyku gibi temel ihtiyaç olarak görülmektedir. Oyun tarih boyunca varlığını korumuş ancak yüzyıllar içerisinde şekil değiştirmiş ve dönüşmüştür.
20. yüzyıldan itibaren, teknoloji ve küreselleşmesinin gelişmesiyle birlikte geleneksel oyunlar ve oyun materyalleri yerini dijital versiyonlarına bırakmıştır. Nesilden nesile oyun kavramının, materyallerinin ve oyun vasıtasıyla elde edilen kazanımların da değiştiğini görüyoruz. Dijital oyunların olumsuz etkileri üzerine fazlasıyla durulsa da çocukların el-göz koordinasyonu geliştirme, nesneleri canlandırabilme, stratejik hamleler yapabilme ve soyut olguları kavrayabilme gibi üst düzey düşünme yeteneklerini geliştirdiği literatürde kabul görmektedir. Bunun yanı sıra sanal gerçeklik (visual reality) gözlükleri vasıtasıyla hastaların acı ve kaygılarının hafifletilmesi, video oyunlarıyla Dikkat Eksikliği ve Hiperaktive Bozukluğu (DEHB) tanısı almış çocuklara beynin bilişsel bölgelerini hedef alarak egzersiz yaptırılması dijital oyunların faydaları olarak görülmektedir. Bunlarla birlikte, dijital oyunların bağımlılığa sebebiyet verebilmesi olumsuz etkilerinin en başında gelmektedir. Sokak oyunlarından dijital oyunlara geçiş sürecinde ailelerin internet kullanımı ve oyun bağımlılığına dair kaygı seviyelerinin arttığı görülüyor ancak burada önemli olan çocuğun “ne kadar süre” ekran başında geçirdiği ve yoksunluk belirtileri gösterip göstermediğidir. Online oyun oynayan çocuklarda ebeveynlerinin dikkat etmesi gereken hususlar şunlardır;
• Çocuğun zihninin sürekli oyunla meşgul olması,
• Oyun oynayarak elde ettiği hazzı daha çok oyun oynayarak devam ettirmeye çalışması,
• Oyundan uzak kaldığında yoksunluk belirtileri göstermesi,
• Derslerine odaklanamaması ve oyuna daha fazla zaman ayırması,
• Oynadığı oyunun karakterleriyle kendisini özdeşleştirmesi,
• Oyun oynarken harcadığı zamanı kontrol edememesi,
• Eskiden sahip olunan ilgi alanları ve hobilerin azalması ya da kaybedilmesi,
• İnternet oyununu olumsuz duygu durumundan kurtulmak için kullanılması.
Bu belirtilerden birkaçı belli bir süreden fazla görülüyor ve çocuğun sosyal ve günlük hayatını direkt olarak etkiliyorsa ebeveynlerin bir uzmana danışmaları gerekmektedir. Ancak burada bütün yük çocukta değildir. Bir çocuğun yukarıda belirtilen durumları yaşaması aileye dair de bazı ipucular vermektedir. Çocuğun yetiştiği aile ortamı, okul arkadaşları, sosyal ilişkileri, benlik algısı ve özsaygısı bağımlılıkta önemli faktörler olarak görülmektedirler. Aile içi iletişim yolları kapalı ya da zayıfsa, çocuk tam bir cümle kuracak hale gelmeden ekrana fazlasıyla maruz kalıyorsa, aile çocuğa yeterli zaman ayırmıyor ve fikir alışverişi yapmıyorsa çocuğun oyun bağımlısı olma riski de artış göstermektedir. Aile ilişkileri ve ebeveyn tutumlarının çocuklarda oyun bağımlılığı ile ilişkisinin olduğu birçok çalışma da ortaya çıkmıştır.
Ailelerin aile ilişkileri, ebeveyn tutumları ve oyun bağımlılığı konusunda eğitim ve psikolojik destek alması, ailelerin çocuklarının boş zamanlarını planlaması, sanat ve spor etkinliklerini bu plana dahil etmesi ailelerin uygulayabileceği önerilerden birkaçıdır. Oyun bağımlılığının öğrencilerin direkt olarak akademik hayatını etkilediği göz önünde bulundurulduğunda öğretmen ve okul idarecilerine de iş düşmektedir. Oyun bağımlılığı üzerine veliler ve öğrencilere yönelik atölye çalışmalarının düzenlemesi, oyun bağımlılığı ile artış gösterebilecek ders içi katılımın azalması, devamsızlığın artması ve akademik başarının takip edilmesi online oyun bağımlılık riskinin engelleyici faktörleri arasındadır. Unutmamalıdır ki ister gerçek ister sanal ortamda olsun oyun çocuğun kendisini ifade aracıdır.
Uzman Psikolog Sultan Betül KAYA
(Instagram: psikologbetulkaya)