Gülüşün Gelincik Tarlası, Polonezköy Kelebekleri, Yağmura Tutunanlar, Ateşin Külü Suyun Mili, Badem Şekeri, Yeryüzü Göçebeleri gibi eserlerin sahibi Meliha Akay son eseri Pelitya ile okurlarına yeni dünyaların pencerelerini aralıyor. On ayrı hikâyeden oluşan Pelitya, her bir hikâyesiyle insanoğlunun farklı duygularını ortaya çıkaran, okuyucunun her karakterde ve hikâyede çevresinden ve kendinden bir parça bulduğu, bir solukta okunabilecek bir kitap. Meliha Akay hikâyelerinde okuru şaşırtacak gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor.
Çıksanıza yağmura zaten ıslandınız, yağmur iki kere ıslatmaz ki! diyen Meliha Akay, hikâyeleriyle duyguları yaşamaya, çoktan unutulmuş anıları ortaya çıkarmaya, hissetmeye ve vazgeçmemeye çağırıyor okurunu.
Kitaba ismini veren hikâye ile başlıyor eser. Meliha Akay, Pelitya hikâyesiyle doğa adına pelit ağacını konuşturuyor. İnsanoğlunun doğaya verdiği zararı okurun yüzüne çarpıyor pelit ağacı. İnsanların yanından geçip giderken bir kez bile gövdesine elini koyup dinlemediği, hissetmediği, bütün ağaçlar bütün canlılar adına konuşuyor pelit: Ben sizi görüyorum… Sabah kahvenizi içerken sokağa parka, bana, dallarımdaki kuşlara bakıyorsunuz ama öylesine… Görmek istediğinizde bakışlarınız duraksıyor, ötekilerin üstünden geçip gidiyorsunuz. Tam tamına altmış yıldır buradayım. Ne kışlar gördüm ne baharlar… İnsan kılığında zavallılar da gördüm, bana insandan daha saygılı davranan hayvanlar da… Doğa her şeyin farkında, her şeyi görüyor, hissediyor yeter ki biz sevelim, hissettirelim…
Yağmur Yağmasaydı, okuyucuyu meraka düşüren, ‘şimdi ne olacak’ dedirten ve bol bol gülümseten bir öykü. Kendisini Ben sadece tamirciyim, edebiyat tamircisi. Yazanı da, bulup okuyanı da mutlu eden tamirci! olarak niteleyen bir kadının, yaptığı çeviri metinlerini başlarına bir şey gelmeden sahiplerine ulaştırma çabasını anlatıyor. Tamircimiz çevirilerini bitirmiş, sahiplerine gönderecek ve ardından kendine ödül olarak uzun süredir istediği filmi izlemek için sinemaya gidecek. Ama yolunda gitmeyen bazı şeyler var. Yağmur yağmasaydı bütün bu planlarını gerçekleştirebilirdi. Metinlerini verilen adreslere faks çekebilmek için yağmurun altında ıslatmadan kırtasiyeye götürdü. Ancak faks cihazı arızalıymış. Belgeleri, mektupları sahiplerine ulaştırabilmek için düşünürken sokakta gördüğü kediye mama almak için girdiği marketten gerekli ihtiyaçlarını aldıktan sonra çıktı. Ama bir eksikle. Çevirdiği metinleri markette unuttuğunu anladığında hızlıca geri döndü. Onlarca emek verdiği metinlerini bulacağını ümit ediyordu ama yoktu. Yanlışlıkla belgeleri alan kişi geri getirir umuduyla günlerce markete gelip gitti. Nafile… Sonunda hiç ummadığı bir yerde belgeleri, mektupları alan kişiyi buldu. Kayıpları arayan, küsleri barıştıran televizyon programında…
Okuyucuya vazgeçmemeyi, hırsı ve tutkuyu hissettiren Kayakçı öyküsü, bir kaza sonucu sakatlanmış ve kaymayı uzun müddet bırakmak zorunda kalan kayakçının piste tekrar dönüşünü ve azmini konu ediniyor. Üç Delikli Küp hikâyesi fedakârlığın ve vefanın en güzel şekilde işlendiği okuyucuyu hüzünlendiren samimi bir öykü.
Akıcı, sade, anlaşılabilir üslupla yazılan ve her duyguyu yaşayacağınız, hissedeceğiniz öyküler Pelitya’da.
KİTABIN KÜNYESİ
ADI: Pelitya
YAZARI: Meliha Akay
SAYFA SAYISI:143
BASIM YILI: 2020
YAYINEVİ: Anadolu Kitap