Sigara, içeriğinde barındırdığı tütün ve tütün de içeriğinde barındırdığı nikotin dolayısıyla kişilerde zamanla karşı konulamaz isteğe, yani bağımlılığa dönüşmektedir. Sigara da tıpkı diğer bağımlılığa sebep olan zararlı maddeler gibi kişilerin rahatlama, gevşeme, ödüllendirme gibi amaçlarla veya üzgün, gergin ve stresliyken onlara iyi geldiğini savundukları bir uyarıcıdır. Sigaranın oldukça eski bir tarihi vardır fakat yaygınlaşması savaş dönemleridir. Yaygınlaşması, ulaşılabilir olması ve ne yazık ki özendirilmesi, kullanımı daha çok artıran sebeplerdendir. Nikotin, bağımlılık yapan ve kolay ulaşılabilir bir madde olması sebebiyle kullananlar için daha cazip hale gelmiş ve zamanla daha sık kullanılmasına sebep olmuştur. Aynı zamanda günümüzde sigara kullanım yaşı da oldukça düşmüştür. Yurtdışı ve yurtiçi yapılan birçok araştırma açıkça gösteriyor ki yıllar içerisinde sigara kullanım yaşı giderek düşmektedir. Sigara bağımlıları ile yapılan bir araştırmada bağımlıların 10’da 9’unun ilk sigaraya başlama yaşları 18 yaş ve altıdır. “Paket taşımıyorum, ben çok içmiyorum, arkadaş ortamında bir iki tane…” gibi bahaneler zaman içerisinde bağımlılığa dönüşmektedir.
Sigara insan bedenine, ruhuna zarar veren bir maddedir fakat kullanımı ve bağımlılığı yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada oldukça fazladır. Çünkü nikotin içeriğinde sahip olduğu kimyasallardan dolayı vücudun adrenalin salgılamasına sebep olur. Ayrıca nikotin beyinde dopamin salgılanmasına etki eder ve bu sebeple sigaranın keyif verici olduğu düşünülür. Süregelen sigara kullanımı zamanla gün içerisinde sigara tüketilmediğinde kişilerde yoksunluk yaşatacaktır. “Sigara içmediğim zaman başım ağrıyor, sinirli ve huzursuz oluyorum” gibi söylemler tam da bu yoksunluktan dolayı meydana gelmektedir. Halbuki sigara kısa vadede kişilere zevk veriyor gibi gözükmesine rağmen uzun vadede sahip oldukları tüm zevkleri ellerinden alan bir maddedir. Değil sigara tüketimi pasif içicilik yani sigara dumanına maruz kalmak dahi vücuda ciddi anlamda zararlar vermektedir. Sigara bağımlılığı yalnızca fiziksel hastalıkları değil aynı zamanda psikolojik hastalıkları da tetiklemektedir. Sigara tüketimi beyne etkilerinden dolayı zamanla çeşitli duygu durum bozukluklarına ve stres düzeyinde artışa sebep olmaktadır. Aynı zamanda sigara bağımlısı olan bireylerin çok büyük bir kısmında zamanla kalp ve damar hastalıkları, damar tıkanıklıkları, mide rahatsızlıkları, akciğer hastalıkları gibi kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda etkileyen birçok hastalık görülmektedir. Yeşilay’ın resmi sitesinde belirtildiği üzere sigaraya bağlı nedenlerden dolayı her 10 saniyede 1 kişi hayatını kaybediyor. Bu açıklama aslında durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Sigarayı bırakmayı hiç denemeyen bağımlılar genelde isterlerse kolayca bırakabileceklerini iddia ederler. Fakat ne zaman ki sigarayı bırakmayı, ondan kurtulmayı ciddi anlamda denerler o zaman işler değişir. Sigarayı bırakmanın oldukça zor olduğunu, sigara içmeden kendilerine gelemediklerini, rahatlayamadıklarını, başlarının ağrıdığını, mutsuz olduklarını savunurlar. Halbuki asıl mutsuzluk sigara ile günden güne düşen yaşam kalitesidir.
Öncelikle sigarayı bırakabileceğiniz konusunda kendinize güvenin ve eğer sigarasız bir yaşama sahip olursanız nelerin değişeceğini listeleyin. Listedeki her madde inancınızı bir kez daha tazeleyecektir. Yeşilay diyor ki “2-12 hafta içinde kan dolaşımı iyileşir, bu da yürüme, koşma gibi fiziksel aktiviteleri kolaylaştırır. 3-9 hafta sonra öksürme, nefes darlığı, hırıltı gibi problemler azalır ve akciğerleriniz güçlenir. 5 yıl içinde kalp krizi riski yarı yarıya azalır.” Ayrıca sigaraya harcadığınız haftalık ve aylık miktarı düşünün, sağlığınıza yeniden sahip olmak ücretsiz.
Sigarayı bırakmak isteyen kişiler ülkemizde kolaylıkla sigara bırakma tedavisine başlayabilirler. Bununla ilgili olarak birçok hastanede bulunan Sigara Bırakma Poliklinikleri bağımlı bireylere hizmet vermektedir. Ülkemizde sigara bağımlılığının son bulması adına bu kadar fazla çalışmanın var olmasının sebebi, sigara bağımlılığının bir toplum sorunu olmasıdır. Aynı zamanda sigarayı bırakma polikliniklerinin ve sigarayı bırakma tedavilerinin ulaşılabilirliğini kolaylaştırmak adına ALO 171 sigara bırakma danışma hattı bulunmaktadır. Sigarayı bırakma sürecinde ilaç tedavisi ile beraber gelen destekleyici psikolojik tedaviler oldukça başarılı sonuçlara sahiptir.
Sigara bağımlılığı ile ilgili bir diğer önemli nokta da sigara içen ebeveynlerdir. Sigara içen ebeveynler ne yazık ki büyük çoğunlukla ileride sigara içecek olan çocuklar yetiştirirler. Bu ebeveynler sağlıklı yetiştirmek için bin bir çaba sarf ettikleri evlatlarına yalnızca kötü örnek olmakla kalmıyor, onların sağlığına da zarar veriyorlar. Sigaraya başlanmasını önlemek, doğru örnek olarak, doğru bilinçlendirme, özendirmeme ile oldukça mümkündür.
Sigara bir alışkanlıktır ve alışkanlıklar değişebilir, sigara bırakılabilir. Bu alışkanlık değişmezse sigara yalnızca bir hastalıktır. Sigarayı bıraktıktan sonra daha sağlıklı, daha mutlu olduğunu söyleyen o kadar çok eski bağımlı var ki neden onlardan biri de siz olmayasınız. Sağlıklı bir vücut, sağlıklı hormonlar salgılar ve bu hormonlar bizlere daha düzenli uyku, daha enerjik bir beden, daha mutlu ve pozitif bir yaşam sağlar. Sağlığımızın kıymetini bilmeliyiz, çünkü bedenimiz sahip olduğumuz en büyük servetimiz.
Psikolog Beyza Kılınç
Psiko-soft Psikolojik Danışmanlık Merkezi