Çocuk kavramına dair aklımıza gelen anahtar kelimelerden biri şüphesiz oyundur.Çocuğun dünyasında önemli bir yeri olan oyun çocuk için önemli bir ihtiyaçtır.Oyun yoluyla çocuk hareket ihtiyacını giderir. Oyun çocukluk dönemininvazgeçilmezidir.
Çocuğun ruhsal doyumunu sağlayan oyun özellikle erken çocuklukdöneminde farklı bir öneme sahiptir.Çocuklar oyun oynarken etkin rol almaktan hoşlanır ve yaşam deneyimlerini oyunadönüştürmek ister.Erken çocukluk döneminde çocuklar oyunu yaşamı anlama veanlamlandırma açısından bir araç olarak kullanmaktadır. Oyun çocuklar içinhayatın bir provası ve rahatlama biçimidir.
Çocukların kendi yaşam deneyimleriyledünyayı anlamalarını sağlar. Gelişim ve öğrenme evrelerini önemli oranda etkiler.Oyun oynarken çocuklar kendilerini kontrol etme, becerilini geliştirip test etme,kendilerine güvenme ve duygularını ifade etme gücü kazanırlar.Oyunun çocukların dünyasındaki önemini anlamak için çocukları oyun oynarken neler yapabildiklerini gözlemlemek yeterli olacaktır.
Bu nedenle ebeveynlerin,eğitimcilerin ve çocukla ilgilenen tüm bireylerin çocukların gelişimini desteklemekiçin oyun oynama fırsatı ve alanları yaratması büyük önem taşır.Tarihte çocuklara oyun oynama hakkı ilk kez Birleşmiş Milletler Çocuk HaklarıBildirgesi'nin 4. maddesinde yer verilmiştir ( Curtis, 1994).
Yapılan araştırmalargünümüz toplumlarında; anaokulu eğitim müfredat ve uygulamalarında oyununbilişsel ve fiziksel gelişime yardımcı olduğu kabul edildiği fakat oyunun biryetişkin kontrolünde yönlendirilerek ve çocuğa oyunun süresi, nasıl şekilleneceği,oyun alanları konusunda söz hakkı tanınmadığını göstermektedir (Chilton 2002).
Ancak oyunun çocuk dünyasındaki iyileştirici etkisi çocuğun yönlendirdiği veşekillendirdiği koşulda mümkün olur.Öte yandan televizyon ve dijital araçlar çocukların yaşam alanlarını ele geçirerekserbest oyunlarını kısıtlamıştır. Bir çocuk 12 yaşına gelene kadar televizyonda100 bin şiddet sahnesine maruz kalarak şiddeti bir çözüm metodu olarakbenimsiyor.Çocuklar birçok şeyi model alarak ve taklit ederek öğrenirler.
Televizyondaizledikleri çizgi filmlerde sevimli kahramanlar aracılığıyla çocuğun hayatına girenşiddet unsurları çocuğun ileriye dönük yaşamlarını da zarar veriyor. Çocuklarındijital ortamda maruz kaldıkları programları mercek altına aldığımızda çoğu tvkahramanının insan ilişkilerinde yaşanan sorunları şiddet kullanarak çözmeyeçalıştıklarını görürüz. Dolayısıyla çocuklar da kendi ilişki ve sorunlarını şiddetleçözebileceğini zanneder.
Söz konusu yayınlarla zihinlere şiddet tohumlarıekiliyor.Şüphesiz günden güne üzüntü ve endişeyle tanık olduğumuz şiddethaberleri de bu tohumların tezahürleridir.Masum ve zararsız gibi görünen birçok çizgi film yayını aracılığıyla çocuklarınzihnine subliminal adı verilen bilinçaltı bir teknikle şiddet ve cinsel içerikleryerleştirilmektedir. Bu teknik bilincin fark edemediği ses ve görüntü yoluylabeyne iletiliyor ve çocukların zihinlerini ele geçiriyor.Uzayan eğitim süreleri ve çocukların güvenli bir şekilde oyun oynayacaklarıalanların olmaması gibi nedenlerle çocuklar oyun oynamaktan ve hareket etmektenmahrum kalıyor. Şehirleşmenin olumsuz etkilerinin yanı sıra ebeveyn ve eğitimcilerin oyunu küçümseyen tavırları eklendiğinde çocuklar en temel haklarıolan oyundan mahrum kalıyor ve alternatif olarak kendileri için tehdit oluşturandijital araçların kaçınılmaz olarak esiri haline geliyor.
"Bir çocuğun bize tam olarak ulaşması ve bizim öğretmenimiz olması içingösterdiği meraka izin verseydik şöyle dememiz gerekirdi; teşekkür ederimçocuk adam... Bana insan olmanın heyecanını ve eğlencesini hatırlattığın için.Seninle beraber büyümeme izin verdiğin için teşekkür ederim. Çünkü unuttuğum sadeliği, güçlülüğü, bütünlüğü, merakı ve sevgiyi, benzersiz olan kendi hayatımasaygı göstermeyi tekrar öğrenebiliyorum. Akan gözyaşların, büyümenin acısını vedünyanın çilelerini öğrenmeme izin verdiğin için teşekkür ederim. Başka bir insanısevmeyi küçük veya büyük diğer insanlarla olmayı, hayatın akışı içerisindeyaşarken bir çiçek gibi büyüyen doğal bir hediyeymiş gibi gösterdiğin için teşekkür ederim..."
(Peccei,1979) Kaynaklar Çocuk ve Oyun, (2016) Pedagoji Derneği,20Kale R.: Okul Öncesi Dönemde Beden Eğitimi ve Oyun Öğretimi. Geliştirilmiş 2.Baskı, Nobel Yayın Dağıtım, s.134, Ankara 2003.Peccei,A. (1979-80) In the name of the children.Forum, 17-18,10.Uzm. Klinik
Psikolog Zeynep Aydoğan