Özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın İVME (İleri-Verimli-Milli Endüstri) Finansman Paketi’ni açıklamasıyla yılsonuna kadar sağlanması hedeflenen 30 milyar liralık finansman sayesinde ülkemizin enflasyon karşısında ezilmeyeceği şimdilik garanti altına alınmış oldu. Bu sayede tüketimden, ithalattan ziyade; ihracata dayalı, katma değerli, teknolojik ürün üretimini önceleyen bir modeli benimseyerek gerek “Yeni Ekonomi Yaklaşımı (YEP)” gerekse 3 yıllık yol haritası olan “Yeni Ekonomi Programı”nda bu hedef doğrultusunda ilerlemenin devam edeceği sinyali verilmiş oluyordu. Özellikle bu İVME sonucunda cari açığın düşürülmesi amacıyla ilaç, kimya, petrokimya, enerji, makine/teçhizat ve yazılım sektörleri öncelikli yatırım yapılabilir alanlar olarak belirlenmiş olmaktadır.
İVME Finansman Paketi ürün odaklı finansman yaklaşımını benimsemekte ve sadece sektör bazında değerlendirme yapılan değil, dış ticaret açığına pozitif katkı sağlama potansiyeli olan ürünlere de finansman sağlayacak bir modeldir. İVME sayesinde, ilgili ürünlerin uluslararası pazarlarda rekabet gücü artırılacak ve böylece stratejik ürünlerin ihracat potansiyeli de ortaya çıkarılmış olacaktır. Sonuç olarak yerli üretim kabiliyetimiz güçlenecek, Türk sanayisinin teknik altyapısının daha da ileri seviyelere taşınması sağlanacaktır.
Ayrıca Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch Ratings Yönetici Direktörü Edward Parker’ın Londra’da düzenlenen toplantıda Türkiye'de enflasyonun düşüşünün hızlanacağını söylemesi ise İVME’nin hedeflediği finansman modeli ile paralellik göstermiştir. Bu durum ise Türkiye’nin ilerlemesini hazmedemeyen ve enflasyon silahıyla ülkemizi devirmeye odaklanan bir kısım için kötü bir gelişme olsa da ülkemiz açısından oldukça manidar bir durum.
Diğer yandan biriken düzenlemeleri görüşmek için Meclis’in mesai yapmak durumunda kaldığı en önemli gündemlerden biri de ‘’Ekonomi Paketi’’dir. Buna göre bazı vergi borçlarının yapılandırılmasına yönelik düzenlemelerin paket içinde yer alması bekleniyor. Eğer düzenleme yasalaşırsa yapılandırma kapsamına borcunu makul sürede geri ödeyebilecek şirketler girecek. Borçlarını geri ödeme kabiliyeti zor olan şirketlere ise yapılandırma hakkı verilmeyecek.
Son olarak ABD Merkez Bankası Fed’in faiz indirimine gidebileceğinin sinyalini vermesiyle dolarda da güç kaybının başlandığını ve bu kaybın ilerleyen aylarda daha da artacağını söylemek mümkün hale geldi. Fed’in yılın geri kalan 6 ayında faiz indirimi yapabileceği ihtimaliyle, yatırımcıların hızlıca dolardan çıkmaya başlaması sonucu mayıs ayında yüzde 2,4’ün üzerinde olan dolar, haziranın sonu itibarıyla yüzde 2’nin altına gerilemiş oldu.
Seçim belirsizliğin ortadan kalkmasıyla kritik bir eşik daha aşılmış oldu. Artık ekonomiye daha fazla odaklanma vakti. Son haftalarda gelen ekonomik veriler yılın ikinci yarısının ilk yarısından daha olumlu geçeceğinin işaretlerini veriyor. Ekonomi anlamında yaşanan bunca olumlu adım sayesinde önümüzdeki son beş ayda enflasyonun çok sert bir şekilde düşmesine hep birlikte şahit olacağız.
Mehmet Duman
Ekonomi Yazarı