Engelli vatandaşlar, ne yazık ki çoğu zaman toplumsal yaşama katılamadıkları için yoksunluk ve yoksulluk içindedir. Bu insanları topluma kazandırmak ve onlara birey olarak farklı olmadıklarını hissettirmek, söylemlerle ya da Engelliler Günü’nde onları hatırlayarak olabilecek bir şey değil.
Sosyal devlet anlayışının bir sonucu olan sosyal politikaların, toplumun eğitilmesi, üretimi, kalkınması, bilinçli yurttaşlık vb. alanları kapsayan geniş ve aynı zamanda işlevsel bir önemi bulunmaktadır. Oluşan bu sosyal politikaların, toplumun tüm kesimlerine -özellikle de sosyal dışlanmışlıkla karşı karşıya olan engellilere- pozitif anlamda yayılması hem toplumun kalkınması hem de ilerlemesi için elzemdir. Bunun içindir ki sosyal politikalar engellilerin eğitimi, istihdamı ve korunması boyutunda çeşitli politikalar geliştirilmesini ve bununla yetinmeyip bunun kurumsallaşmasını sağlayan süreci öngörmektedir.
Her şeyden önce bu insanların ekonomik özgürlüklerinin temin edilmesi yönünde, sosyal politikaların geliştirilmesi ve bu hususlara dikkatle uyulması gerekmektedir.
Cumhuriyet tarihi boyunca, bu konunun hassasiyeti ve önemi idrak edilmiş olsa da çoğu kez var olan sorunlar ya görmezden gelinmiş ya da ötelenmiştir. Ancak AK Parti iktidarı ile yalnız engelliler için değil, dezavantajlı diğer tüm gruplar için de var olan sorunlara yönelik sosyal politikalar üretilmeye ve bunlara hassasiyetle ağırlık verilmeye başlanmıştır.
Sorunlar piramidinin en tepesindeki, en etkili faktör ise ekonomi faktörüdür, hiç kuşkusuz. Ekonomi düzeylerini belirleyen en temel husus ise bu bireylerin istihdamlarına yönelik yapılan sosyal politika uygulamalarıdır. Hiç eğip bükmeye gerek yok bence! Sadece 2002 yılındaki engelli istihdam verileriyle 2019 yılındaki veriler göz gezdirmemiz bile bu savı doğrulayacak niteliktedir.
Bu konuda verilebilecek en bariz örnek, engellilerin kamudaki istihdamıdır. 2002 yılında sadece 5 bin 777 engelli memur istihdamı söz konusu iken 2019 yılına gelindiğinde (Mayıs itibarıyla) bu sayının 56 bini geçtiğini görmekteyiz.
Kamu kurumları dahil İŞKUR üzerinden istihdamı gerçekleşen engelli sayısı ise 387 bin 915 kişidir. 2018 yılı içinde 14 bin 930 engelli istihdamı gerçekleşmişken sadece 2019 yılında, Nisan ayı sonuna kadar 4 bin 515 engelli vatandaşın istihdam edildiğini görüyoruz. Sadece bu veriler bile AK Parti hükümetinin 2002 yılına kadar her defasında ötelenen, hatta görmezden gelinen meselelere ne kadar ciddiyetle eğildiğinin bir kanıtıdır.
Çünkü bir birey -engeli olsun ya da olmasın- ekonomik geliri nispetinde özgürdür. Sürdürülebilir düzeyde bir işi ve düzenli bir geliri varsa ayrıca devletinin şefkatli elini omuzunda hissedebiliyorsa ancak o toplum içinde kendini bir birey olarak görecektir.
Aksi halde, sadece engelliler gününde ‘’yalancı ama başarılı’’ mimiklerle hatırlanmış, başı okşanmış ama gönlü kırılmış bir “Ah Ordusu” kalır vicdanlarımızda…
ENGELLİLERİN EKONOMİSİ ÜZERİNE KISA BİR İZDÜŞÜM
