Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 10 Nisan 2019 tarihinde “Yeni Ekonomi Programı”nı açıkladı.
2018 yılının ağustos ayından o güne kadar STK’ların katkı ve raporları göz önünde tutularak hazırlanan bu yeni model, büyük ve güçlü Türkiye ekonomisinin altyapısı için, reformların ilanı açısından oldukça başarılı bir paket görünümüne sahip. Burada dikkat edilen nokta programın uzun vadeli olmasından çok, sadece 2019 yılında hayata geçirilmesi arzu edilen düzenlemelerden oluşması.
Buna göre, teknik detay ve içerik ile ilgili önemli çalışmaları içeren yeni ekonomi programının ana başlıkları özetle şöyle:
Reformların başında finansal sektör, onun altında ise bankacılık sektörü olacak. Özellikle kamu bankalarına toplam 28 milyar lira Devlet İç Borçlanma Senedi verilecek ve bilançoları çok daha dirençli hale getirilecek. Özel bankalar için ayrıca bir çalışmaya gerek yok çünkü bu bankalar yeniden sermayelendirme adımlarını zaten yürütebilir durumdalar. Buradaki ana husus, özel bankaların ihtiyaç duyması halinde hazır tuttukları yeniden sermayelendirme planları çerçevesinde sermayelerinin artırılması.
Dengelenme süreci boyunca, temettü dağıtımı ve yöneticilere yapılan nakdi prim ödemeleri sonlandırılacak.
Bireysel emeklilik sistemi yeniden yapılandırılacak.
Etkin bir tasarruf sistemi oluşturulacak, tüm paydaşların katılımı ile kıdem tazminatı reformu gerçekleştirilecek.
Kıdem Tazminatı Fonu ile BES'in entegrasyonu sağlanacak.
YEP kapsamında emeklilik sistemi reforme edilecek. Bu önemli bir yapısal reform.
Vatandaşlar, emekli olunca "Nasıl geçinirim" diye düşünmeyecekler.
Tasarruflar artırılarak dış finansman bağımlılığı azaltılacak.
Reel sektörde, risk hususunda 100 milyon ₺ ve üzeri olan grupların, bağımsız denetim raporlarını bankalara sunmaları zorunlu hale getirilecek.
Mali şeffaflık artırılacak.
Vatandaşların kazançlarına göre bireysel, tamamlayıcı bir emeklilik sistemi yeniden ele alınacak; bununla birlikte kıdem tazminatı reformu en kısa zamanda hayata geçirilecek.
Kurumsal yönetim standartları yükseltilecek ve finansal yönetim kalitesi artırılacak. Bu hususta hedef, her iki reformun 2020 yılından itibaren fiilen hayata geçirilmesi.
Ulusal kredi derecelendirme şirketi kurulacak.
Emeklilik sistemindeki reformla toplanan fonlar, milli gelirin %10'unu bulacak.
Kredilerin stratejik sektörlere yönlendirilmesinin teşvik edilmesini sağlayacak bir yapı, FİKKO (Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi) bünyesinde kurulacak. FİKKO, bünyesindeki bir kurul ile stratejik alanlara daha fazla kredi sağlanması için teşvik mekanizmalarını devreye sokacak.
Sigortacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu kurulacak.
Yerlileşme, ihracat, yüksek katma değerli üretime yönelik alanlara daha fazla teşvik sağlanacak.
Bölge ve ürün bazında arz/talep planlaması yapılacak.
Enflasyondaki en önemli sorunların başında gıda olduğu için yapısal reformların da en önemli ayağını gıda konusu oluşturacak. Bununla bağlantılı olarak gıda enflasyonu ile mücadele için en önemli yapısal reform “Tarımda Milli Birlik Projesi” olacak.
Sözleşmeli tarım yaygınlaştırılacak.
Üretici ve tüketici arasında değer zinciri sağlanacak.