Türk bilim insanı, kar ve buzla mücadelede çok etkili yeni bir yöntem geliştirdi.
Kimyager Yücel Kaynak, Samsun Teknoloji Geliştirme Merkezinde, yerli ve milli kaynaklarla özel formüllü granül üretti.
Üretilen özel formüllü granül, hem asfalt yollara zarar vermiyor hem de yurt dışından getirilen ürünlerden çok daha ucuza mal oluyor. "Buz Yak" adı verilen ürün, yollardaki buzu 20 dakika içinde eritiyor. Böylece sık sık yolları yeniden asfaltlamak da gerekmiyor.
Yurt dışından getirilen ürünlere göre çok daha ucuz olan ürün, eksi 45 dereceye kadar kullanılabiliyor.
Kimyager Yücel Kaynak, "Ürün, dünya piyasasında benzer yapılan ürünlere göre çok ekonomiktir. Derece bakımından da eksi 45 dereceyi gördüğü için 2 katı soğuğa dayanan bir üründür. 3 gün boyunca ortamda kalması, aktivitesini koruması da ayrı bir ekonomi kazandırmaktadır" dedi.
Ürün birçok ülkede denendi ve başarıları sonuçlar alındı. "Buz Yak", Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesinden de onay aldı.
YERLİ SENSÖR İLE İŞİTME ENGELİ ORTADAN KALKACAK
İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark bünyesinde kurulan bir ar-ge şirketi, biyonik kulak olarak bilinen "koklear implant sensörü" üretti.
Doğuştan veya çeşitli nedenlerle işitme kaybı olan hastalara uygulanan koklear implant, hasarlı iç kulağın fonksiyonunu yerine getiriyor.
Seslerin şiddetini yükselten işitme cihazlarının aksine koklear implant, beyne ses sinyalleri sağlamak için iç kulağın hasarlı parçalarının görevini üstleniyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark'ta 2016'da kurulan Genmel Ar-Ge şirketinde doktor ve mühendislerin uzun soluklu çalışması sonucu, mevcutlarına göre çok daha etkin ve kullanışlı koklear implant tasarlandı.
Koklear implantın tamamının üretilmesine yönelik tasarım ve üretim çalışmasının devam ettiği projede, 2020'de seri üretim hedefleniyor.
Yerli ve milli koklear implant üretiminin heyecanını duyan proje sahipleri, piyasada 20 bin euroya satılan ürünü, yarısından daha düşük fiyata satmayı planlıyor.
"Havuza girebilir, banyo yapabilir"
Şirketin genel müdürü Yıldız Teknik Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi Serkan Kurt, şöyle konuştu:
"TÜBİTAK'ın proje desteğiyle koklear implant için sensör geliştirdik. Ekibimiz çok güçlü. Kulak burun boğaz uzmanı, odyoloji uzmanı doktorlar, yazılım ve donanım mühendisleri var. Yaptığımız tasarımla artık kulağın dışında olan üniteleri iptal ediyoruz. Kulak içine tamamen gömülü bir sistem tasarladık. Bu sayede hasta, havuza da girebilir, banyo da yapabilir. Bazı olumsuz sesleri daha iyi filtreleme özelliği ile hastanın daha iyi işitmesine imkan sağlıyor."
"En zor kısmı sensörüydü"
Sensörün, cerrahi açıdan da büyük kolaylıkları olduğunu anlatan Kurt, "Türkiye'de 20 bin avro civarında satılan biyonik kulak olarak adlandırdığımız koklear implant ürününü seri üretime geçirdiğimizde yarı fiyatından daha da aşağısında dünya piyasasında yer alacak. Bunun en zor kısmı olan sensörüydü ve bunu başarıyla tamamladık. Şimdi ikinci aşamada kulağın içindeki salyangoz denilen kısma giren prob tasarım ve yazılım geliştirme sürecimiz var. Bunları da bitirdikten sonra yerli ve milli tasarım koklear implantı seri üretime hazır hale getireceğiz" dedi.
Proje, Avusturya'da beğeni topladı
Kurt, projenin patent ve belgelendirme aşaması için başvuruları yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Her bin canlı doğumda 1 ila 3 arasında işitme kaybı oluyor. Bunlara 1 ila 4 yaş arasında koklear implant dediğimiz bu cihazın takılması gerekiyor. İşitme kaybına uğramış yetişkinlere de bu cihaz takılıyor. İşitme kaybına uğramış kişilerin duymasını sağlıyor. İşitme engeli ortadan kalkacak. Bunu da yerli, mili ve daha yüksek teknolojiyle gerçekleştireceğiz. Deneysel çalışmalarını yaptık. Sinyal analizi çok başarılı. Gürültüyü ciddi oranda filtrelediğimizi gördük. Bu alanda büyük başarı. Bazı test süreçleri devam ediyor. Çalışmalarımızı duyup gelen, dünyanın önde gelen firmalarından Avusturya'dan bir şirket projeyi çok beğendi."
KEMİK BOYUNU UZATAN İCADIYLA ADINI DÜNYAYA DUYURDU
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gazi Huri, kemik boyunu günde 1 milimetre uzatan icadı ile uluslararası patent alıp adını tıp literatürüne yazdırdı.
Hacettepe Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve 2018 TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı (GEBİP) Ödüllü Doç. Dr. Gazi Huri; yüksekten düşmeler, trafik kazaları gibi yüksek enerjili travmalar sonucu meydana gelen kırıklarda iyileşme sorunlarının yaşandığına işaret ederek bu durumda ortopedik cerrahların, kırığın başarılı ve düzgün bir biçimde iyileşmesi için farklı ameliyat seçeneklerinden birini tercih ettiklerini aktardı.
Kemik tümörünün çıkarılması veya kazalar sonrası kemik kayıpları ile sonuçlanan vakalarda kemiklerin boyunun uzatılmasının gerekebileceğini belirten Gazi Huri, bunun için etkilenmiş uzvun çevresine dışarıdan iskele sistemlerinin kurulduğunu ancak bu yöntemin hasta konforu açısından bazı zorluklar oluşturduğunu söyledi.
"Günde 1 milimetre uzatılarak tedavi edilebilecek"
Huri, kemiklerin uzatılması için "hareketli kemik plağı" adını verdiği ayarlanabilir yeni bir implant geliştirdiklerini anlatarak, çalışmasıyla ilgili şu bilgileri verdi:
"2012 yılında başlattığımız çalışmamızda, kırık veya kemik tümörü tedavileri gibi kemikte kayıplara veya kısalıklara neden olabilen durumlarda kemik boyunun uzatılması için yeni nesil bir implant geliştirdik. Ayarlanabilir hareketli plağı sayesinde kemiği bir seansta ya da kademeli olarak uzatabiliyoruz. Günümüzde kemik uzatma ameliyatları, kanal içi çivilerle veya iskele sistemleriyle sağlanırken, daha kolay uygulanabilir bir şekilde aynı görevi görecek plaklara ortopedi pratiğinde henüz rastlanmamaktadır.
Yöntemimizde, örneğin trafik kazası sonucu kol kemiğinde kısalık oluşan bir hastada bu durum hareketli kemik plağı ile tek bir seansta veya günde 1 milimetre uzatılarak tedavi edilebilecek. Bu teknikle plak kemiğe vidalar ile sabitlense de implantın kırık hattında uzamaya ya da kısalmaya izin vermesi oldukça önemli bir özellik. Bu özelliği sayesinde hem kırık kaynaması için önemli olan kırık uçlarının birbirine yaklaştırılmasına, yani kompresyona hem de kemik uzatma işlemine, diğer bir deyişle distraksiyona izin vermektedir."
Prototipler 3 boyutlu yazıcıda üretildi
Doç. Dr. Huri, kemiklere yerleştirilen implantların prototiplerini önce 3 boyutlu yazıcılarda ürettiklerini ve bunu kemik modelleri üzerinde denediklerini söyledi.
Geliştirdikleri hareketli kemik plağının dünyada muadili olmadığını tespit ettikleri için Koç Üniversitesi ile uluslararası patent başvurusu yaptıklarını aktaran Huri, ABD, Avrupa, Japonya ve Türkiye'de geçerli uluslararası patent aldıklarını belirtti.
Gazi Huri, geliştirdikleri implantın dünyada pek çok ilki barındırdığına işaret ederek, kemiğe vidalarla müdahale edildikten sonra hiç bir kemik plağı kırık hattında manipülasyona izin vermezken, patentli ürünlerinin bunu sağlayabildiğini vurguladı.
Dünyadaki ortopedi ameliyatlarında yeni Türk icadına doğru
Yeni nesil plağın tekniğine uygun olarak uygulandığı takdirde, çocuk hasta grubunda uzun kemiklerdeki büyüme çekirdeklerine de zarar vermeyeceğinden güvenli bir biçimde kullanılabileceğini belirten Doç. Dr. Huri, ayrıca minimal invaziv cerrahiye uygun olarak tasarlanan bu yöntemin, tedavi sırasında kemik ve çevresindeki yumuşak dokularda da en az düzeyde hasara neden olacağını dile getirdi.
Sistem gelişirse insan boyu da uzatılabilecek
Doç. Dr. Huri, "Söz konusu yöntemin boyunu uzatmak isteyenler için kullanılıp kullanılmayacağı"na dair soru üzerine, etik olarak kozmetik amaçlı boy uzatmadıklarını söyledi.
Boy uzatma için mevcut yöntemlerin vücudun dışından iskele sisteminin kurulmasıyla yapıldığını anlatan Huri, bu tekniğin barındırdığı riskler nedeniyle estetik amaçlı pek yapılmadığını belirtti.
Geliştirdikleri implantta komplikasyon ihtimalinin minimalize edilmesi için çalışmaları olduğundan bahseden Gazi Huri, şöyle konuştu:
"Sistemimizin avantajı, dışarıya maruziyetin minimal olması. Birinci jenerasyonu tamamlanmış kemik plağının geliştirilmesi için TÜBİTAK projemiz de devam ediyor. Bu projede üreteceğimiz uzaktan kontrol sistemi ile tornavida gibi mekanik bir aygıta ihtiyaç kalmadan kemik uzaması sağlanmış olacak ve ileriki dönemlerde boy uzatma için de kullanılabilecek duruma gelebileceğiz."