2018 – 2019 eğitim öğretim dönemi 17 Eylül’de başlıyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da hem öğrencilerde hem de velilerde bir yandan stres bir yandan da heyecan var. Biz de Çekmeköy2023 dergisi olarak sokağın nabzını tutmak için Çekmeköylülere sorduk:
Yeni eğitim-öğretim döneminden beklentileriniz nelerdir?
MEHMET ÇEVİK – 50 Yaşında
23 yıla yakın bir süredir kamu görevlisiyim. Her gün ortalama 200-300 öğrenci taşıyorum, dolayısıyla her türden öğrenciyle karşılaştım şu güne kadar. Ben okullarda verilen eğitimin din ağırlıklı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu hem gençlerimizi korumak, hem de daha ahlaklı, değerlerini bilen, kültürüne sahip çıkan nesiller yetiştirmek adına önemli. Kültürümüze uymayan görüntülerle de karşılaştım pek çok kez. Bir Türk-İslam ülkesinde yaşadığımızı bilerek hareket etmemiz gerekiyor. Tabi beklentimiz sadece öğrencilerden yana değil. İlk öğretmenin anne-baba olması gerekiyor. Bir dönem okul aile birliği başkanlığı yaptım. Yaptığımız veli toplantılarına katılım oranı çok düşüktü. Velilerdeki bu ilgi eksikliğini ortadan kaldırmamız gerekiyor. Vatanına milletine sadık ve faydalı nesiller yetiştirmek için ilk görev anne-babalara düşüyor. Herkes kendi evladına sahip çıkmalı.
BÜŞRA ZEN – 18 Yaşında
Çocuk gelişimi bölümünde okuyorum. Bu yıl haftanın 2 günü okula gideceğim, 3 gün staj yapacağım. Dolayısıyla dersler daha da yoğun olacak. Ders programının ve ders sürelerinin biraz daha hafifletilmesini istiyorum. Zaten derslerimiz de içerik olarak bizi yeterince zorluyor.
BERK TUNA – 20 Yaşında
Beklentilerimi 2 kalemde özetleyebilirim: İlk olarak öğrencilerin kılık kıyafeti, ikinci olarak da öğrencilerin öğretmenlerine karşı tutumu. Öğrencilerin hem kıyafetlerine verdikleri önemden hem de öğretmenlerine olan yaklaşımlarından ötürü derslere odaklanamadıklarını düşünüyorum. Okullardaki kıyafet serbestisini de onaylamıyorum. Hatta saygısızlık olarak değerlendiriyorum. Öğrencilerin öğretmenleriyle olan diyaloglarındaki gevşeklik de rahatsız olduğum noktalardan bir tanesi.
DİLEK USTAOĞLU – 45 Yaşında
Çocuklarımız ilkokuldan bu yana daha kaliteli bir eğitim almalı. Bu yönde bir beklentim var. Çünkü bir insanın dimağının en açık olduğu zamanlar çocukluk yılları. Örnek vermek gerekirse din eğitiminin temelden alınması gerektiğini düşünüyorum. 7 yaşında bir torunum var. Kur’an kursuna gidiyor. Onun öğrendikleri benim hoşuma gidiyor. Zamanında biz de Kur’an kursuna gittik fakat ailemiz bizi bilinçli olarak göndermedi. Ne yazık ki hoş şeyler de yaşamadık, okuldan soğuduk. Eğitim de yoktu zaten. Şimdi camileri, eğitim yuvalarını daha keyifli hale getirdiklerini görüyorum. 4,5 yaşındaki torunum besmele çekmeyi, Subhaneke’yi ezberledi anaokulunda. Ben torunumun öğrendikleriyle gurur duydum. Fakat torunuma ilkokul öğretmeni sadece tatil yapın demiş. Daha bilinçli yönlendirmeler yapılması gerektiği kanaatindeyim. Yabancı dil eğitiminde de ülke olarak ciddi eksikliklerimiz var. Kendi kızımın aldığı eğitime de şahit oldum, sadece kelime öğreniyorlar ve iş hayatına adım attıklarında sudan çıkmış balığa dönüyorlar. Okulunda aldığı dil eğitimi yeterli olmadığı için dışarıdan takviye yapmak zorunda kaldık. Bu doğrultuda iyileştirmeler yapılması şart.
AYSUN KÜÇÜKKAVRUK – 40 Yaşında
Hem bir öğretmen hem de bir veli olarak umutluyum, milli eğitim bakanının değişmesiyle güzel gelişmelerin yaşanacağına inanıyorum. Sürekli değişen eğitim sistemi hem öğrencileri hem de öğretmenleri çok yıpratıyor. Buna bir çözüm getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Açıkçası öğrencilerimizi nasıl yönlendireceğimizi şaşırıyoruz. Kitap oku desek vakitleri yok, test çözmek zorundalar. Test çözmelerine karşı olsak girmeleri gereken bir sınav var. Bu tür tezatlıklar var maalesef. Elbette bu düzen dengede tutulabilir. Onun için de köklü değişiklikler yapmak lazım. Bu değişikliklere de ilkokuldan başlamak gerekiyor. Dönemin ortasında, yılın sonunda devamlı değişen bir sistem olmamalı.
TUNCAY GÖRER – 38 Yaşında
Okulların tam gün eğitime geçmesini istiyorum. Özellikle anne-babalar için bu sistem daha düzenli oluyor. Çocuklarımdan biri sabah biri öğlen okula gidiyor. Bu durum anne baba olarak bizi zorluyor. Ek olarak sınıfların kalabalık olması de alınan eğitimin verimini düşürüyor. Bu konuda da çalışmalar yapılabilir. Yeni milli eğitim bakanımızdan herkes çok umutlu, inşallah güzel gelişmeler yaşanır eğitim öğretimde.
ZEYNEP NUR MENDİOĞLU – 20 Yaşında
Bu yıl YKS’ye girdim ve lise hayatım boyunca görmediğim sorularla karşılaştım. O kadar çalıştım, emek verdim ve kazanacağımı da düşünüyordum. Hedefim tıp fakültesine girmekti. Sınava girdiğimde hiçbir kaynakta görmediğim türden sorularla karşılaştım. Öyle ki yayınlanan örnek soru kitapçığındaki sorularla hiçbir ilgisi yoktu sınavda çıkanların. Sistemin sürekli değişmesi özellikle çok çalışan öğrencileri mağdur ediyor. Belirli bir düzen oturtulursa öğrenciler de kendilerini ona göre hazırlar.
SELÇUK PAK – 26 Yaşında
Son zamanlarda eğitim sisteminde iyileştirmeler yaşandı. Önceden çok daha zor şartlarda eğitim sağlanıyordu. Şimdilerde hem sınıflarının mevcudunun azalması hem de eğitimcilerin sayısının artmasıyla öğretmenlerin ilgisi öğrencilere yoğunlaşmış durumda. İyileştirme sürecinde epey aşama kaydedildiğini düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte giderilmesi gereken eksiklikler arasında uygulamaya yönelik çalışmaların arttırılması sayılabilir. Teorikten ziyade pratik eğitime ağırlık verilmesi daha interaktif bir eğitimin de önünü açmış olur. Aktif öğrenme konusunda eksikliklerimiz var muhakkak. Önemli olan bu noksanları çalışmalarımızla gidermek.
BUSE SERİN – 15 Yaşında
Liseye bu yıl başlayacağım. Liselere merkezi yerleştirmeyle girdiğimiz için evimden epey uzak bir okula kayıt yaptırmak durumunda kaldım. Ders saatleri de erken olduğu için ulaşım yönünden zorluk yaşayacağım. Onun haricinde geçtiğimiz yıl okulun bazı eksiklikleri vardı. Spor salonumuzdaki malzemeler yetersizdi, fen laboratuvarımız yoktu, bazı atölyelerimiz sınıf mevcudu göz önünde bulundurulduğunda yeterince geniş değildi. Bu eksikliklerin giderilmesi daha sağlıklı ve verimli bir eğitim için önemli.
AHMET YUSUF KÜÇÜKKAVRUK – 15 Yaşında
Eğitimdeki düzenlemelerin bu kadar sık yapılması büyük mağduriyetleri de beraberinde getiriyor. Alışmak zor oluyor, sınav sistemine ayak uydurulamıyor. Her seferinde yeni bir sistem, öğrenilmesi gereken yeni bilgiler sıkıntı oluşturuyor. Yeni milli eğitim bakanımız ortaya konulacak sistemle alakalı açıklama yapmıştı, söylemleri beni tatmin etti açıkçası. Ben yeni dönemin umut vadettiğini düşünüyorum bu yüzden.