Modern Sanatlar…
Bahçe kelimesinin kökeni Farsça olup “ küçük bağ” anlamına gelmektedir. Belli bir görsel niteliğe sahip, otsu ve odunsu süs bitkileri, meyve, sebze ve şifalı otların yetiştirildiği, bunun yanı sıra doğanın güzelliği, bol yeşili ve dinlendirici özelliğinin insan eli ile denetim altına alındığı toprak parçası olarak da ifade edilmektedir. Büyük veya küçük ölçekli, çevre ile bütünleşmiş, içe dönük avlular ya da bahçeler, tarihin belli dönemlerinde toplumların yaşam koşulları, ekonomik ve kültürel niteliklerini yansıtan, bulunduğu bölgenin özellikleri doğrultusunda biçimlenmiş mekânlardır.
Çağlar boyunca bahçeler, insanların günlük hayatlarının sıkıntılarından kurtulup tabiata ait varlıklarla sıkı ilişki kurabilecekleri bir çeşit sığınaklar olmuşlardır. Kutsal kitaplarda cennetin bir bahçe mekânı şeklinde anlatımı, insanların dünyadaki yaşamlarında da birer küçük cennet mekânına sahip olma arzusunun yansıması olarak görülür.
Kültürler zaman içerisinde değişerek gelişirler. Geçmiş ve gelecek arasında bağlayıcı özelliğe sahip olan kültürlerin değişim süreçlerinin incelenmesi toplumlar hakkında önemli ipuçları verir. Mimari, edebiyat, resim müzik gibi sanat dallarında bu değişimlerin gözlenmesi mümkündür. Ancak konu bahçeler olduğunda bu değişimin izlenmesi zorlaşmaktadır. Bahçe sanatı, diğer birçok güzel sanatlardan farklı olarak, ilk insanların toprak üzerine yerleşmeleri ve onu ekonomik faaliyetlerinin dışında da bir yaşama ortamı olarak düzenleme ihtiyacı duymaları ile başlar. Tarihte ilk bahçe fikirleri dini felsefe ve mitoloji ışığında gelişmiştir. Bahçe sanatı ilk çağlarda uygarlık düzeyinin bir ölçüsü niteliği taşıdığı için krallar ve aristokratlar için mekân oluşturmada kullanılmıştır. Daha sonra insana ve topluma yönelik gelişim göstermiş ve evrensel bir nitelik kazanmıştır. Bilinen ilk bahçe ‘Cennet Bahçesi’dir. Yeryüzündeki bahçelerin ilk örneklerinden günümüze kadar cennet bahçesi bir ‘mit’ (geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi) olarak bahçe düşüncesini ve duygusunu sürekli etkilemiştir. Ortasından dört kollu hayat ırmağının geçtiği, bölümler içinde yeşillikler ve yaşam bollukları olan bir bahçe olarak tasvir edilmiştir.
İnsanların göçebe hayattan yerleşik hayata geçmeleriyle ilk bahçe örnekleri ortaya çıkmıştır. İlk bahçeler genellikle tapınak ve bulvar düzenlemeleri, av parkı, koruluk, meyvelik ve sebzelik şeklinde olmuştur. Tarihte bilinen ilk bahçe örnekleri Mezopotamya, Mısır, İran, Eski Yunan ve Eski Roma uygarlıklarında görülmüştür. Belgelere göre Eski Mısır’ın saray bahçeleri, mezar ve tapınak bahçeleri, ev bahçeleri birer sanat yapıtıdır. Simetrik plan içerisinde ritim ve ölçüden doğan uyum bahçeye hâkimdir. Mısırlılar cennet düşüncesinin de sembolü olarak bahçenin resimlerini mezar duvarlarına işlemişlerdir. Göl-havuz içinde yüzen ördekler, balıklar ve özellikle kutsal nilüfer çiçekleri, ulu ağaçlar, çiçek tarhları ve bahçe köşkleri ile bu bahçeler birer zevk ve eğlence alanıdır.
Doğa başlangıçtan bu yana güzel sanatlara, edebiyata ve şiirlere ilham kaynağı olmuş, insan ve doğa arasındaki ilişkilerdeki değişimler peyzaj tasarım stillerini de doğrudan etkilemiştir. Başlangıçtan bu yana bahçe ve çevre tasarımında ortaya çıkan değişik stillerin orijinleri ‘formalite’ ve ‘natüralizm’ akımlarına dayanmaktadır.
Doğal stillerin ortaya çıkış kaynağı olan ‘natüralizm’ ekolü ilk olarak ‘kutsal koruluklar’ ve şiirsel ifadeler olarak Eski İran’da ortaya çıkmış, daha sonra İslamiyet’in etkisi altındaki ülkelerde, bağımsız olarak Çin’de ve ayrıca Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinde parçalar halinde Avrupa’da görülmüştür. Farklı dönemlerde ve kültürlerde oluşturulmuş bahçeler sanat akımlarından etkilenmiş ve peyzaj özellikleri bakımından bu bahçelerin bazıları çalışma kapsamında ele alınmıştır.
Mısır'da bahçeler, papirüslere ya da duvarlara resmedilmiştir. Bu bahçeler genellikle mabet ya da zengin Mısırlılara ait ev bahçeleri olarak bilinmektedir. Bazı kral mezarlarından çıkan belgelerden bir evin çevresinin 10.000 m uzunluğunda olduğu anlaşılmaktadır. Bu bahçeler çoğunlukla kare şeklinde olup içerisinde palmiye, incir ve akasyalar yetiştirilmiştir. Bahçe içinde bir su gösterisi ile çok sayıda havuz bulunmaktadır. Eve yaklaşırken bir kemerli kapı ve bu kapının iki tarafında asma plantasyonları yer almaktadır. Eski Mısır’da bahçe içindeki havuzlara su Nil Nehri’nden kolaylıkla sağlanabilmektedir. Bu havuzlar rekreasyona olanak tanıyacak şekilde, geniş ve derin inşa edilmekte, hükümdar ve yakınlarının kayıklarla dolaşabileceği ve banyo alabileceği bir niteliğe sahiptir.
İslam bahçelerinin çok geniş bir coğrafyada örnekleri görülmektedir. Kur’an’da cennetin, ağaçlarla gölgelendirilmiş, nar ve hurma ağaçlarının bol meyvesiyle süslü fıskiyeli havuzların serinlettiği bir yaşam mekânı olarak tasvir edilmesi, Müslümanların cennete olan özlemlerini yaşadıkları ortama yansıtmalarına sebep olmuştur. İslam bahçelerinde yeşil ve güzel bahçeler saraylar ve ibadethanelerin çevrelerine yapılmış, genelde mermer kaplama havuzlar, çiçek parterleri kullanılmıştır. İslam bahçeleri örnekleri özellikle İspanya, İran ve Hindistan da görülmektedir.
Rönesans bahçe sanatı Floransa'da başlamış Roma'da zirve noktasına erişmiştir. Floransa'da villalar şehirden uzak manzaraya hâkim tepelere kurulmuştur. Bahçeler oldukça sade, merkezi bir aks etrafında kısmi simetri vardır. Yol kenarlarında heykeller ve süs havuzları yer almıştır. Teras, duvar, basamak gibi mimari öğeler ölçülü ve fonksiyonel olarak kullanılmıştır. Roma'da papaların hâkim olduğu bu dönemde kent yeniden inşa edilmiştir. Villa ve bahçelerde gösteriş ön plana çıkmıştır. Bahçelerde heykeller genellikle bitki duvarlarının önlerine sıralanmış, suya hareketlilik kaskatlar ve basamaklarla verilmiştir.
Fransız bahçelerinin gelişimi İtalya bahçelerinden etkilenerek başlamıştır. İtalyanlardan tera, basamak ve suyun farklı kullanışlarını benimsemeye çalışmışlardır. Daha sonra Fransa Gotik esas üzerine Rönesans benzemesi olarak yeni bir mimari geliştirmiş, zarif ve göz alıcı bir stil ortaya çıkmıştır. Barok sanatında süslemelerin ve çiçeklerin ağırlık kazandığı parterler bahçelerde vazgeçilmez bir bütün olarak görülmüştür. Bahçelerde şimşir ve porsuk çalıları değişik formlar içinde kullanılmıştır. Su, fıskiye ve kaskatlarla kullanılmış, heykeller havuzların ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Uzakdoğu bahçe sanatının doğuşunda ise manzara resimlerinin ve dini inanışların rolü çok büyük olmuştur. Uzakdoğu bahçeleri özellikle Çin ve Japonya'da önemli örnekler vermiştir. İkebana (çiçek düzenleme sanatı) ve bonsai (özel tekniklerle ağaçların saksılar içinde budanarak ve bodurlaştırarak büyütülmesi sanatı) uzakdoğu bahçelerinde doğmuş ve geliştirilmiş sanatlardır. Çin bahçelerinde zemin döşemesi olarak taş, çakıl ve mozaik kullanılmıştır. Su tesislerinin üzerinde köprüler yer almıştır. Avlular yüksek taş ve duvarlarla çevrilmiştir. Avlunun içinde dikdörtgen havuzlar ve kanallar bulunmaktadır. Bahçelerde meyve ağaçları ve iğne yapraklı bitkiler kullanılmıştır. Kıvrık çatılı sarayları çini bezemeleriyle süslenmiştir. Japon bahçeleri Japon halkının tabiat sevgisinin bir parçası olarak kabul edilmiştir. Japon bahçelerinde su, köprüler, çardaklar, taşlar, bahçe pagodoları, bitkiler ve kaldırım taşları bahçe ögelerini oluşturmaktadır. Taşlar Japon bahçelerinin iskeletini oluşturmuştur. Suyun kullanılmadığı bahçelerde taş ve çakıllar kullanılmıştır. Bahçelerde çardaklar yüksek noktalarda da yer alarak manzaranın görülmesini sağlarlar. Japon bahçelerinde bitkilendirmede tek renklilik hâkimdir. Her dem yeşil bitkiler önemli yer tutar.
Natüralistik akım, Avrupa'da hâkim olan dik açılı yolların, heykellerin ve doğal olmayan biçimler verilmiş ağaçların olduğu Fransız bahçelerine karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Parterler yerine çimle kaplı alanlar ve grup ağaçlar, doğal havuzlar getirilmiştir. Çit engeller ve duvarlar yerine hendekler kurulmuştur.
Wiltshire'de bulunan Stourhead Parkı İngiliz bahçelerinin esasını oluşturan manzara bahçesidir. Yuvarlak tepeleri, geniş çim alanları, grup halinde ağaçları, göletlerin bulunduğu ve asimetrik bir düzenlemenin hâkim olduğu bir parktır.
Gülüzar Çevik
Çini Hocası ve Çini Sanatçısı
glzrakar@hotmail.com