Çocukluk yıllarında başlayan bir serüven onunkisi…
Buğulu sesiyle gönüllerin Sultanı olmuş bir isim…
Güçlü yorumu ve sanatçı kişiliği bir yana bizden biri o…
Söz yazarı, besteci ve yorumcu Niran Ünsal, hakkında bilinmeyenleri Çekmeköy 2023’e anlattı.
Müziğe çok erken yaşta başladığınız biliniyor. Hatta yaşıtlarınız evcilik oynarken siz müzikle yatıp müzikle kalkmaya başladınız. Bu yeteneğinizi kim ve nasıl keşfetti.
Annem keşfetti tabii ki. Müzik hayatına sekiz yaşında TRT İzmir Çocuk korosunda başladım. Daha sonra ileri koro ve gençlik korosunda da yer aldım. Türk sanat müziği korosunun sınavlarını kazanınca bir yandan bu koroda diğer yandan da “Fasl-ı Feza” isimli fasıl heyetinde, annemin arkasında korist ve vokal olarak görev yaptım. Bu arada İzmir’in üst düzey mekanlarında sahne almaya başladım. 1993 yılında bir gazetenin düzenlemiş olduğu İzmir’in “Altın 11”i yarışmasında “Yılın Umut Veren Kadın Sesi” ödülünü aldıktan sonra 1994 yılında Kuşadası’nda yapılan “Pop Show 94” yarışmasında birinci oldum. İşin özü hocam da beni keşfeden de annemdir. Fakat bu sesi ve bu yeteneği insana yüce Yaratıcı’dan başkası veremez. Allah bu meziyeti insana verecek ki olsun, yoksa kul ne yaparsa yapsın boş. Meyvesiz ağacı da, türlü türlü meyve veren ağaçları da yaradan Allah’tır gerisi hikaye...
Küçük yaşta İstanbul’a geldiniz ne gibi zorluklar yaşadınız?
İstanbul çok büyük bir metropol. 1994 yılında geldim. 19 yaşındaydım. Gerçekten bir kurtlar sofrasıydı. Annem bile İstanbul’a bu nedenlerden dolayı gelme cesaretini gösterememiş. İnsanlara yıllarca yaşımla ilgili yalan söyledim. Beni adam yerine koysunlar diye 25 yaşındayım dedim. Şöhret ve kariyer için hiçbir kimliğin yanında durmadım. Sadece kendi meziyetim ve altın bileziğimle bir yerlere gelmek istedim. Niran Ünsal dediğiniz zaman insanlar önce ‘Aaa çok iyi yorumcudur, iyi de besteleri vardır’ diyor. İşte bu benim için en büyük hazine. Bunu ortaya çıkarmak benim için gerçekten çok zordu. Tek başına mücadele etmek. Aileden hiç kimsenin yanında olmaması. Amatörüm ve son nefesimi verene kadar da amatör kalacağım.
Bu gücü nereden alıyorsunuz?
Gerçekten ve samimi olarak söylüyorum “Allah’tan” Gerisi yalan….
Sanatçı kişiliğinin dışında Niran Ünsal günlük ve sosyal yaşantıda nasıl birisidir?
Gayet mütevazı, yerine göre içe kapanık yerine göre dışa dönük bir yapım var. Hayata dair her şeyi derinlemesine yaşayan bir insanım. Ayrıca insanları çok sevmekle birlikte, hayatımda olmaları ya da olmamaları gerektiği konusunda seçici olmaya özen gösteririm. Yapılan iyiliği ve kötülüğü asla unutmam. Aslında özümde iyi niyetli bir insanım. Karşımdaki insanların bana yaklaşımları da benim tavrımı belirlememde önemli bir unsur. Saygısızlık, yalan ve haksızlığa asla tahammül edemem. Mahremiyetim ve huzur bulduğum yuvam benim için çok önemli ve bu konuda dikkatli olmaya ve hata yapmamaya çalışıyorum. Bir annenin çocukları ve eşiyle alakalı yapması gereken her ne varsa bu çerçevede hata yapmamaya dikkat ediyorum. Onlarla olmak bana huzur ve güç veriyor. Sonuçta ben de Allah’ın yarattığı bir aciz kulum.
Niran Ünsal’ı tanımlayacak olan cümle nedir?
Özverili, fedakar, sabırlı ve güçlü…
Söylediğiniz şarkılar ve çıkarttığınız albümler sizi anlatıyor mu?
Tabii ki… Örneğin bir albümümün adı “Şarkılara Tutundum.” Ben hayatım boyunca şarkılara tutundum. Mutluluğumu, hüznümü, öfkemi aklınıza gelecek insana ait tüm duygularımı şarkılarımla anlatmaya çalıştım. Dolayısıyla benim en büyük servetim, sesim ve bestelerim.
Sanatçı her haliyle topluma örnek olmalı siz buna katılıyor musunuz?
Bizler insanız, elbette hatalarımız oldu ve olacak. Sonuçta beşeriz şaşarız. Hamdım piştim, yandım kül oldum. İnsan pişerken acılarla pişer, mutluluklarla değil. Bizler doğumdan ölüme kadar geçen süre zarfında sürekli kendimizi yeniliyor ve geliştiriyoruz. Bu süreci hata yapmadan geçirmek her baba yiğidin harcı değildir. Keşke hatasız kul olabilseydik. Sadece sanatçılar değil, toplum önünde olan tüm bireyler her halleriyle örnek olmak zorundadır. Para ve şöhreti taşımak gerçekten çok zor… Şöhreti ve parayı gerektiği gibi kullanmazsanız bu iki önemli unsur sizin felaketiniz olabilir. Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, hiçbir şey bizim değildir. Bu dünyada her şey ama her şey bize emanet… Mutlak güç sahibi Allah’tır. Ateşten gömlek olan bu aleme şöhret olma ümitleriyle girmeye çalışan herkese sesleniyorum! Bu piyasadaki pirzolaya kanmayın, inanın ki evinizde yiyeceğiniz kuru soğan daha lezzetli. Mal ve şöhret hırsının insana vereceği zarar, iki aç kurdun bir koyun sürüsüne saldırdığı zaman vereceği zarardan daha çoktur.
Aile hayatınız nasıl gidiyor?
“Yuvayı dişi kuş kurar” anlayışına katılmıyorum. Bence yuvayı yapan hem dişi hem de erkek kuştur. Öyle yuvayı sadece dişi kuş kuramaz. Yaradan her şeyi çift olarak yaratmış, eksiyle artı gibi. Yani her yaratılan bir birini tamamlıyor. Çünkü Allah bu düzende yaratmış her şeyi. Bu nedenle birlik ve beraberlik, anlaşabilmek çok önemli… Varlıkta ve yoklukta, hastalıkta ve sağlıkta bir olabiliyorsanız o zaman bir aile olmuşsunuzdur. Her şey yüzde elli yüzde elli… (Güven, sadakat, özveri) o zaman yüzde yüz olur ve o yuvada Allah’ın izniyle her şey güzel olur.
4 çocuk annesi olmak nasıl bir duygu?
Allah herkese dünya ve ahiretleri için hayırlı olacak evlatlar nasip etsin. Evlatlarım benim yaşam kaynağım, onlarsız bir hayat düşünemiyorum. Çok defa maalesef ölümü düşündüm. Her defasında onları düşündüğümden geri adım attım. Sorumlulukları ne kadar ağır ve ciddi olursa olsun evlat candır. Anneliğin Babalığın her halde tarifi yoktur. Çünkü bu duyguyu anlatacak cümle kurmak çok zor, en azından benim için. Evlatlarımız arasında adaletli davranmaya lütfen herkes dikkat etsin. Bakın Peygamberimiz (s.a.v), ne güzel söylemiş. "Allah'tan korkun. Çocuklarınızın size itaatli olmalarını istediğiniz gibi siz de onların aralarında adaletle davranınız. Bir öpücüğe varıncaya kadar, Allah her hususta çocuklarınız arasında adaletli davranmanızı sever.”
Popüler bir şarkıcı ve 4 çocuk annesisiniz. Kariyerinizin zedeleneceğinden korkmadınız mı?
Asla…Asla…Asla. Korkanlara da bir anlam veremiyorum.
Nasıl bir annesiniz?
İnsanın kendini anlatması bana tuhaf geliyor. Benim nasıl bir anne olduğumu İbrahim Bey anlatsın daha iyi olur.(Gülüyor) İbrahim Bey anlatıyor… Şefkatli, özverili, anlayışlı ve benim eşim diye söylemiyorum gerçekten Niran Hanım çok iyi bir anne.
İbrahim bey nasıl bir baba?
Öncelikle insan olarak çok iyi… Hiç birimiz hatasız değiliz ancak İbrahim Bey, bir bütün olarak benim başımın tacı ve evimin reisidir. Çocuklarıyla ilgili evine eşine sahip çıkan gönlümün ilacı ve iyi bir babadır. Allah başımızdan eksik etmesin.
İbrahim Bey, bebek bakımında size yardım ediyor mu neler yapıyor mesela?
Benim son çocuklarıma ilk beş ay sadece İbrahim Bey el sürebildi. Uykusuz kaldığım gecelerde mama hazırlamadan tutun da alt değiştirmeye kadar yardım etmiştir. Bir babanın evladı için yapması gereken her şeyi İbrahim Bey fazlasıyla yapmıştır ve yapmaya da devam etmektedir. Öz verili ve fedakar babadır benim eşim.
Son olarak Çekmeköy 2023 size istediğinizi yapabileceğiniz sihirli bir değnek veriyor ve üç hak tanıyor neler yapardınız?
1- Ülkemizin ahlaki değerlerini tekrar düzeltmeye yönelik çalışmaları hemen başlatırdım.
2- Gerçek kültürümüzün tekrar kazandırılması ve yapılandırılması için gereken ne varsa hepsini harekete geçirirdim.
3- Olan ve yaşanması gereken maneviyatımızı topluma kazandırmak adına çalışmalar başlatırdım.
Bu arada inceleme fırsatı bulduğum Çekmeköy 2023 dergisi hayırlı uğurlu olsun. Böylesine güzel bir ilçeye yakışır bir dergi olmuş. Yeşiliyle, sakinliği ve gelişimiyle beni gerçekten etkileyen bir ilçe Çekmeköy. Yakın bir zamanda eğer Mevla da nasip ederse Çekmeköy’de oturmak istiyorum, çünkü ben doğaya aşık bir insanım. Beni doğaya atın ve lütfen unutun. Sayın Ahmet Poyraz’dan bir ricam olacak, lütfen Çekmeköy’ün bu güzelliklerini koruyun.
Röportaj: Soner KARTAL