Vatan uğruna canından vazgeçen milyonlarca insandan biri olan, Gazi unvanına kavuşmuş 15 Temmuz kahramanlarımızdan Ali Aslan ile darbe girişimi ve Türkiye üzerine sohbetimiz;
Ali Aslan kimdir, kısaca kendinizden bahseder misiniz?
36 yaşındayım, evliyim ve bir kızım var. İstanbul’da ikamet ediyorum son bir buçuk yıldır da Çekmeköy’de oturuyorum. . … Aslen Diyarbakırlıyım ve yeğenim hariç akraba eşrafım memlekette yaşıyor.
15 Temmuz günü darbe kalkışmasını nereden öğrendiniz?
O gün memleketim Diyarbakır’dan dönüyorduk, Sabiha Gökçen Havalimanına inecektik. Uçağımızın 00.00’da inmesi gerekiyordu. Bize trafik yoğunluğundan dolayı inişi gerçekleştiremediğini söylediler. Telefonlarımız kapalı olduğu için girişimden hiçbir yolcunun haberi yoktu. 00.40’da uçak indi ve darbe girişimi olduğunu öğrendik. Çocuklara havalimanından çıkmamalarını söyledim ve ben dışarı çıktım. Dışarısı mahşer alanı gibiydi, ben de polisle birlikte vatandaşa katıldım. Sabiha Gökçen’in çıkışında vatan hainleri tarafından sıkılan bir mermi ayak bileğime geldi ve yaralandım.
Olayı duyduğunuzda ilk aklınıza gelen neydi, neler hissettiniz?
Açıkçası inandırıcı gelmemişti, ta ki dışarı çıkana kadar. Cumhurbaşkanımıza suikast girişimi olduğunu da öğrendik. Havalimanının çıkışında polisler, panzerler, darbeye direnen kendini siper etmiş vatandaşlar… Hemen vatandaşlarımıza katıldım ve mermi bileğime saplandı. Nereden geldiğini görmediğim, milletin parasıyla millete sıkılan binlerce kurşundan biriydi. Yanma hissettim ve yere yığıldım, ayakkabımın içi kan dolmuştu. O gece Sabiha Gökçen’de kaldık. Sabah saat yedi civarı dışarı çıktık ve eve geldik. Üstümü dahi değiştirmeden hastaneye gittim. Ayağıma baktılar; ya G3 mermisi ya da şarapnel parçasının ayak bileğimi sıyırdığını söylediler. Şu an sağlık açısından normale dönmüş durumdayım sadece çok ayakta kaldığım zaman ağrım oluyor. Ağrımın olduğu durumlarda eve geldiğimde sıcak suda bileğimi bekleterek ağrıyı dindirmeye çalışıyorum. Tabii o gün yaşananlar içinde benim ayağımın bu duruma gelmesi çokta önemli değil. Gencecik fidanlarımızı, yiğitlerimizi şehit verdik. “Vatan sağ olsun” dedik, tekrar şehitlerimize rahmet gazilerimize acil şifalar dilerim.
15 Temmuz günü darbe girişiminde ve günümüze kadar olan zaman diliminde nelere şahit oldunuz?
Darbe girişimi sonrası şehitlerimizin hesabının sorulduğunu, FETÖ’cülerin bir bir ayıklanıp içeri alındığını görmek, bilmek içimize su serpiyor. Teröristlerin sadece hapis cezasına çarptırılmasını yeterli bulmuyorum. Vatana ihanetin affı olmaz, hapsi yetmez, Türkiye’ye idam getirilmeli. Vatandaşın ekmeğini yiyorsun, devletin imkânlarıyla vatandaşa ateş açıyorsun. Bu durum aklın-mantığın kabul edemeyeceği kadar büyük bir alçaklıktır, ihanettir. Yüzlerce silahsız insanı, sadece vatanını korumaya çalışan vatandaşı şehit etmenin cezası da idam olmalıdır.
Darbe girişiminin ardından “cemaat” kelimesi sizin için ne ifade ediyor?
Cemaat kelimesi maalesef herkesin hafızasına FETÖ ve terör olarak kazındı. İnsanların dini duygularını sömürerek mücahitlik ya da müritlik (artık ne diyorlarsa) adı altına terörist yetiştirmek dünya üzerinde görülebilecek en büyük iğrençliktir. Belki vatanı milleti için hayırlı evlat olabilecek insanlar beyni yıkanarak, küçük yaştan itibaren fikir ve düşünceleri değiştirilerek adeta hipnotize olarak vatana ihanet etmişlerdir. Buna sebep olan FETÖ ve ardındaki güçler hem toprağın üstünde hem toprağın altına kıydığı canların hesabını verecektir.
Son yıllarda Türkiye üzerine oynanan oyunlarla ilgili düşünceleriniz nedir?
Türkiye’nin her şeye rağmen iyi olacağını düşünüyorum. Ülkemiz bağımsızlık yolunda çizdiği rotadan geri dönmemeli. Güçlü bir Türkiye birçok ülkeyi rahatsız edecektir, bunun sonucu olarak her adımımızı engellemeye yönelik girişimler olacaktır. Vatandaşa düşen birlik olmak, sabırlı ve dirayetli olmak.
Röportaj – Engin ERKÖSE
15 TEMMUZ GAZİLERİMİZ ALİ ASLAN
